Icimdeki bu melun seytan... Her seyi imkansizligi nispetinde bana cazip gösteren, beni olmayacak seylerin hasretiyle kavuran bu korkunc his...
Muhakkak ki ruhumun benim gözümden kacacak kadar uzak köselerinde bir seytan sakli...
Isteyip istemedigimi dogru dürüst bilmedigim, fakat neticesi aleyhime cikarsa istemedigimi iddia ettigim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmustum Buna icimdeki seytan diyordum, müdafaasini üzerime almaktan korktugum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratima tükürecegim yerde, haksizliga, tesadüfün cilvesine ugramis bir mazlum gibi nefsimi sefkat ve ihtimama layik görüyordum. Halbuki ne seytani azizim, ne seytani Bu bizim gururumuzun, salakligimizin uydurmasi... Icimizdeki seytan pek de kurnazca olmayan bir kacamak yolu... Icimizdeki seytan yok... Icimizdeki aciz var... Tembellik var... Iradesizlik, bilgisizlik ve bunlarin hepsinden daha korkunc bir sey hakikatleri görmekten kacmak itiyadi var...